Wednesday, August 19, 2009

İlhami Abey


Nerdesin??

Bilim Çocuk - Ağustos 2009









Selam İnternet,

Al, sana bolcana çizim. Biraz çok oldu, evet. Niye? Çünkü çizimlerin dergide kullanılan, yazıları eklenmiş son hallerini de koydum. Normalde koymuyorum çünkü yazıları dergide ekliyorlar, bende de iyi kalite halleri olmuyor genelde ama dedim "internet haketti, son hallerini görsün birazcık". Dedim.

Konuları açıklayacaktım ama zaten yazılarda yazıyormuş herşey.

Nokta birleştirmece oyunu var.

Kaktüs soygunu var. Ha, onunla ilgili: Kaktüs soygununda önce binaları dışardan, geceleyin görüyoruz. Herşey yolunda, sessiz bir gece. Çizimi noktalı yerlerinden katlıyoruz. Sessiz. Gece. Sakin. Sonra kat yerlerinden açınca altındaki çizim çıkıyor. Binaların içi, gündüz, insanlar, karmaşa. İp uçlarını takip ede ede de hırsızın kimliğini çözüyoruz. (Bir de: gece görüntüsünde ortada siyah dikdörtgen olmasının ve binanın gündüz binasından biraz geniş olmasının nedeni sayfa kenarlarına bırakılan kesim payı.)

Son çizim de Sonora Çölü'ndeki gündüz ve gece hayatını anlatıyor. Gündüz plaj, gece barlar sokağı.

Evet, İnternet. Durumlar böyle.

Adios.
b.


Tuesday, August 11, 2009

Tilki


İnternet, çok ayrı kaldık. Son haftalar yoğun geçti ama onları burada tartışmayacağız.

Konumuz: Dün tilki gördüm. Hem de eve çok yakın bir yerde. Hatta hemen evin dışında desem yeridir. Bu durum beni Arizona vadisinin açıklarında, ahşap evinde yaşan bir kovboy gibi hissettirdi. Aklından ne geçtiğini biliyorum...

ELVİS'İN KIZILDERİLİ KÖKENLİ BİR KOVBOYU CANLANDIRDIĞI O FİLM!

Aha, aynı anda söyledik.

Evet, temiz kalpli, beyaz bir Amerikan çift buldukları Kızılderili çocuğu kendi oğullarıymış gibi büyütüp yetişitiriyorlar. Bu da bizim Elvis oluyor. Tabii bir de kötü kovboylar var sürü halinde gezen. Bu kovboylar bu Kızılderili kovboy çocuktan hoşlanmıyorlar, ona ve ailesine hep sorun çıkarıyorlar. Filmi bu kadar hatırlıyorum ama yine da gaza geldim ve üstteki şeyi çizdim. Belli ki bu çizimde Elvis demin bahsi geçmiş olan hain kovboylara bakıyor.

Elvis'ten özür diliyorum, biraz daha benzetmeye çalışmalıydım sanırım. Ama geçmişte kalan şeyler geçmişte kaldı koçum. Yapacak bir şey yok.

İnternet, önümüzdeki günlerde yine karşılaşacağız herhalde. Yeni çizimler geliyor. Bayağı çok çizgi çizdim. Hatta başım şu anda ağrıdan çıtırdıyor. Ama iyiyim, endişe edecek bir şey yok.

Hadi bakalım. Kendine iyi bak.
b.d
(rorschach)